28 Şubat 2013 Perşembe

OGC Nice'ın yükselişi




Şuan Fransa Ligue 1'de 4. sırada hangi takım var diye sorsak sanırım çoğu kişi sorunun cevabını bilemekte zorlanacaktır. Geçen sezon Paris Saint Germain'in yaptığı ciddi yatırımların karşılığını alamadığını ve sonucunda şampiyonluğu Montpellier'e kaptırdığını biliyoruz. Evet bu sezon yine en büyük favori Paris Saint Germain ama yine de Marsilya, Lyon gibi dev kulüplerin arasında mucizeyi arayan bir kulüp daha var..

1904 yılında kurulan OGC Nice tarihinde 4 kez lig şampiyonluk sevinci yaşadı. 1951195219561959 ) Küme düştükleri 97/98 sezonundan sonra 5 yıl Ligue 2'de mücadele eden kırmızı siyahlı ekip, Ligue 1 tekrar yükseldikleri 02/03 sezonu ve şampiyon olduğu 1959 yılından bu yana en formda dönemini geçiriyor.



Claude Puel




Bir futbolcu düşünün 17 yıl formasını terlettiği kulüpte ilk antrenörlük deneyiminde şampiyonluk yaşıyor. Claude Puel Monaco'da bunu başaran ender teknik adamlardan birisi. Daha sonra Lille ve OL takımlarını çalıştıran deneyimli teknik adamın şimdiki en büyük hedefi 23 Mayıs 2012'de göreve geldiği Nice kulübünün önümüzdeki sezon Avrupa kupalarında mücadele etmesini sağlamak.



Claude yönetimindeki Nice sezona başlarken 13 futbolcu ile yolları ayırırken 8 milyon Euro gibi bir parayı kasasına koymuştu. Ayrılan futbolcuların yerine yaz transfer döneminde 14, devre arasında ise 3 oyuncu alındı. Asıl dikkat çeken olay takıma katılan 17 yeni isiminden 8'inin alt yapıdan A takıma yükselmiş olması. Yapılan diğer takviyelerden göze çarpan isimler ise Jeremy Pied, Valentin Eysseric, Darío Cvitanich, Eric Bauthéac ve Timothée Kolodziejczak.


Darío Cvitanich



2008 yılında Arjantin'in Banfield takımında apertura ve clausura'da attığı 19 gol gelecek sezon Hollanda'nın güçlü ekiplerinden Ajax'a 7 milyon Euro karşılığında transfer olmasını sağlamıştı. Luis Suarez, Huntelaar, Sulejmani gibi isimler ile forma rekabetine giren Dario, ligde Suarez'in ardında attığı 9 gol ile takımın en golcü 2. oyuncusu olmayı başarmıştı. Sonraki sezon işler pekte istediği gibi gitmedi. Takımın yeni santraforu Pantelic'in harika performansı Dario'yu sezonunun ilk yarısını yedek kulübesinde geçirmesine ve devre arasında Meksika'nın Pachuca takımına kiralanmasına neden oldu. Sonraki sezon Boca Juniors'a kiralandı ve attığı 4 gol ile Boca Juniors'un Apertura şampiyonluğunda katkı sağlayan isimler arasında oldu. Yetenekli oyuncu kariyerinin en verimli dönemindeyken bu sefer Ajax'ın kapısını çalan Nice oldu.



Fransa liginin zorluğuna ve temposuna çabuk alışan Dario, şu ana kadar lige ve kupada çıktığı 23 maçın hepsinde ilk 11'de başladı ve 15 gol atmayı başardı. Başta Troyes karşılaşmasında 90+2'de gelen gol ile 1-0 kazandıkları maç olmak üzere Toulouse, Sochaux, Rennes, Evian karşısında attığı kritik goller ile takımına önemli 3 puanlar kazandırmayı başardı. Nice'ın başarısında önemli katkısı olan Darío Cvitanich ismini bu sezon daha çok duyacağımızdan eminim. Nice'de gol yükünü yüklenen diğer isimlerden ise Valentin Eysseric ve Eric Bauthéac. Genç Fransızlar, takımının bu sezon ki performansında büyük pay sahibi.

Genelde 4-3-3 sistemiyle oynayan Nice'ın kalesini Beşiktaş'ın sezon başında kadrosuna katmak için ısrarla istediği Ospina koruyor. Defans hattında ise Nemanja Pejcinovic-Renato Civelli gibi iki uzun stoperleri var. Sağ bekte Romain Genevois sol bekte ise Timothée Kolodziejczak forma giyiyor. Bu arada takımın form grafiğinin yüksek olmasının en önemli sebeplerinden biride stoperlerin skora olan katkısı (iki stoperin toplam gol sayısı 7). Orta sahada ise Didier Digard kesici rolünde ve yanında zaman zaman Anin, Abriel, Traore forma şansı buldukça görev alıyor. Önlerinde ise sezon başında Monaco'dan 1.5 milyon Euro karşılığında transfer edilen genç Fransız Valentin Eysseric var. Sol kanatta 5 gol 8 asist ile oldukça verimli olan Eric Bauthéac oynuyor. OL'dan transfer olan Jérémy Pied henüz gol ile tanışmamış olsa da sağ kanatta sıklıkla forma bulanlar arasında. Darío Cvitanich hakkında ise yukarıda detaylı bilgileri vermiştim zaten. Takımın en golcü oyuncusu konumunda.


Maçlarını 17.415 kapasiteli Stade du Ray'de oynayan Nice, içeride oynadığı maçlarda topladığı 28 puan ile iyi bir form grafik çizdi. En dikkat çekici galibiyet hiç kuşkusuz evinde Paris Saint Germain'i 2-1 yendikleri maçtı. En önemli silahları kanatlar ve duran toplar. 1.95 boyundaki Civelli duran toplarda bu sezon oldukça etkili. Şimdiden 4 gole ulaşan Civelli'nin önünde daha 12 maçının olduğunu hatırlatmakta fayda var. 


Puan durumuna baktığımızda lider Paris Saint Germain 54 puan ile zirvede. 2. OL 51, 3. OM 46, 4. Nice 45 ve 5. sırada 44 puan ile Saint Etienne var. Geçtiğimiz hafta sezonun en büyük maçları olan Paris - OM karşılaşması vardı. Derbide gülen taraf 2-1'lik skor ile Paris Saint Germain oldu. Nice ise evinde Reims'i 2-0 yenerek sıralamadaki en yakın rakibi olan OM ile arasındaki puan farkını 1'e indirmeyi başardı. Haftaya Nice için önemli bir maça çıkacak. Saint Etienne ile arasındaki 1 puanlık farkı açmak için deplasmanda alınacak 3 puan ilerisi için çok önemli. Zira kendilerini zorlu bir fikstür bekliyor. Sırasıyla Montpellier, OM, Paris Saint Germain ve OL gibi güçlü rakiplerle maçları var. 




Önümüzdeki haftalarda rekabetin artması kuşkusuz Ligue 1'i daha da keyifli bir hale getirecektir. Nice için işler şuanda iyi gidiyor. 54 yıldır şampiyonluğa hasret olan Nice, tekrar eski günlerine dönmek ve Avrupa kapısını açmak için zorlu bir mücadelenin içerisinde. Evet şampiyonluk belki zor ama takımın bu kısıtlı bütçe ile buralara kadar gelmesi ve Avrupa kupalarına katılmak için sarf ettiği çabanın karşılığını almak en büyük istekleri. Kim bilir belki de Montpellier yada Lille gibi onlarda ilerde şampiyonluk sevinci yaşayabilir...






20 Şubat 2013 Çarşamba

Newcastle United'ta değişim rüzgarları


Bir zamanlar Arsene Wenger'in takımda yerliden çok Fransız futbolculara yer vermesi uzun zaman konuşulmuştu. Şimdilerde aynı tartışmalar Newcastle United için yapılıyor. Zira kulüp son 2 sezonda kadrosuna kattığı 11 Fransız oyuncu ile tüm futbol sevenlerin dikkatini çekmeyi başardı. Durum öyle bir hal aldı ki Newcastle'daki publar bile isimlerini Fransızcaya çevirmeye başladılar. İşin esprisi bir yana teknik direktör Alan Pardew takımdaki Fransız oyuncuların çoğunlukta olması nedeniyle geçtiğimiz haftalarda şu açıklamayı yaptı; ''Ya İngilizce öğrenecekler ya da vereceğimiz cezaya razı olacaklar. Bunu anlayışla karşılamaları gerekiyor''




Peki tüm bu transferlerin gerçekleşmesinde en büyük pay kimindi ? Yaklaşık 3 yıl  önce scout ekibinin başına geçen 68 yaşındaki Graham Carr'dan başkası değildi. Carr göreve geldiği 10/11 sezonunda  Cheik Tiote, Hatem Ben Arfa. 11/12'de ise Papiss Cisse, Davide Santon, Gabriel Obertan, Yohan Cabaye, Marveaux, Demba ba gibi isimleri Newcastle United takımına kazandırmayı başarmıştı. Bütün bu transfer hamleleri Newcastle'ın ligi 5. bitirip Uefa Avrupa ligi biletini almasını sağlamıştı. Nitekim Alan Pardew ve Graham Carr elde edilen bu başarının karşılığında 8 yıllık kontrat ile ödüllendirildiler. 




Newcastle United büyük umutlarla başladığı 12/13 sezonunda şuana kadar Newcastle taraftarını ve beni maalesef büyük hayal kırıklığına uğrattı. Alınan başarısız sonuçlar nedeniyle devre arasında özellikle savunma hattı başta olmak üzere takıma önemli takviyeler yapıldı. Bunlar; Moussa Sissoko, Massadio Haidara, Yoan Gouffran, Mbiwa ve Mathieu Debuchy. Newcastle United'ın Premier Ligde başarıyı hedeflemek ve finansal istikrarı sağlamak için uyguladıkları bu transfer politikası son derece mantıklı. Çünkü Manchester United ve Arsenal gibi genç yaşındaki oyuncuları alıp yatırım yapacak kadar büyük kulüp seviyesinde olmadıkları için yapılabilecek en doğru şey  A takımda direk oynayabilecek genç futbolcuları keşfedip transfer etmek.




Fransa pazarının son dönemde bu kadar gözde olmasının en önemli nedeni; genç, yetenekli oyuncuların ucuz sayılabilecek maliyetleri ve Premier ligin en belirgin özelliği olan sert ve fizik gücüne dayalı olan futbola ayak uydurabilecek oyuncu yapısına sahip olması. Örneğin 10/11 Fransa ligi şampiyonu Lille'ın maestrosu olarak nitelendirebileceğimiz Cabaye'i 5 milyon euro'ya alabiliyorsunuz. Yukarıda saydığım isimleri potansiyel + maliyet + maaş açısından değerlendirirsek Graham Carr'ın başarılı bir transfer stratejisi uyguladığını söyleyebiliriz.


Newcastle United'ın devre arasında kadrosuna kattığı isimler


Moussa Sissoko  (23)


Geldiği takım : Toulouse

Ödenen bonservis bedeli : 2.500.000 

Ara transfer döneminde takıma katılmasına en çok sevindiğim isimdi sissoko. Toulouse'da parlayan oyuncu bir çok Avrupa takımının radarındaydı. Sezon sonu sözleşmesinin bitmesini fırsat bilen Newcastle United 2.5 milyon euro ( 5.5 yıl ) gibi son derece ucuz bir fiyata renklerine bağlamayı başararak önemli bir işe imza attı. Oyununun iki yönünü de rahatlıkla oynayabilecek kapasiteye sahip olan sissoko her ne kadar defansif bir orta saha oyuncusu görünümü verse de ofansif roldede iş yapabilecek yetenekleri mevcut durumda. Nitekim Alan Pardew Chelsea karışında onu 10 numara pozisyonunda oynattı ve Sissoko'da attığı 2 gol ile çok yönlü bir orta saha oyuncusu olduğunu herkese göstermiş oldu.




Massadio Haidara ( 19 )


Geldiği takım : Nancy-Lorraine


Ödenen bonservis bedeli : 2.500.000 




Mathieu Debuchy ( 26 )


Geldiği takım : Lille


Ödenen bonservis bedeli : 6.200.000 




Yoan Gouffran ( 26 )


Geldiği takım : Bordeaux

Ödenen bonservis bedeli : 2.000.000 


Mapou Yanga-Mbiwa ( 23 )

Geldiği takım :  Montpellier

Ödenen bonservis bedeli : 8.000.000